SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN
Değerli Meslektaşlarım,
Yoğun şekilde geçen iki yılın ardından yeni bir dönemin başlangıcı olacak seçimli bir genel kurul öncesi sizlerle birlikteyiz. Mesleğimizde yaşanan sıkıntıları ve geleceğe dair fikirlerimizi sizlerle paylaşmadan önce dünyada, bölgemizde ve ülkemizde yaşanan kaygı verici gelişmelerle ilgili olarak yönetim kurulumuzun görüşlerini sizlere aktarmak istiyorum.
Son yıllarda yaşanan, demokratikleşme adına iç savaşlara, katliamlara sahne olan coğrafyalarda, emperyalist ülkelerin dünya haritasını yeniden oluşturma çabaları maalesef tüm hızıyla devam ediyor. Bugün Küresel Güçler dediğimiz gelişmiş ülkelerin ekonomik kaygıları, kanlı savaşları, toplu imhaları ve terörizmi körüklemektedir. Demokrasi ve özgürlükler adına ‘sözde bahar’larla toplumları ayrıştıran, birbirine düşman eden emperyalist ülkeler; Irak, Ürdün, Libya’dan sonra bugün de Mısır ve Suriye örneklerinde olduğu gibi çocuk - genç - yaşlı demeden insanların katledilmesine neden olmakta, insani ve vicdani değerlerde de büyük yaralar açmayı ısrarla sürdürmekteler. Bu vesile ile bir kez daha özellikle Ortadoğu genelinde ekonomik ve siyasi çıkarları uğruna kardeş kanı akıtan ve masum halkların hiçbir ayrım yapmadan birbirlerini vahşice öldürmelerine neden olan tüm ülkeleri ve yöneticilerini bir kez daha kınıyor, insanların en doğal hakları olan yaşam haklarının kutsallığından hareket ile barışa fırsat verilmesini ve akan kanın bir an önce durdurulmasını diliyorum.
İçinde bulunduğumuz coğrafyada bunlar yaşanırken demokrasi adına ülkemizde de kaygı verici gelişmeler yaşanıyor ve yaşanmaya devam edecek gibi görünüyor.
Demokratikleşme adına Açılım söylemleri ile başlayan sürecin bugün bir belirsizliğe ve bilinmezliğe dönüşmesi hepimizi kaygılı bir bekleyişin içine itmiştir.
Yine Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olaylarla birlikte ülke geneline yayılan gösteriler ve bunları engellemek adına alınan sert, aşırı şiddet içeren önlemler bizleri kaygılandırırken, hemen ardından Meclis Genel Kurulunda gece yarısı operasyonuyla 3194 sayılı İmar Kanunu Torba Yasası ile beraber, TMMOB’nin ve bağlı bulunan Odalarının işlevsizleştirilmesi ve İstanbul Şube Yöneticilerinin göz altına alınması demokrasi geleneğimiz açısından tam bir hayal kırıklığı olmuştur.
Bu gün gerek görsel gerek yazılı basında verilen demeçler takip edildiğinde önümüzde ki süreçte; demokrasilerin olmazsa olmazı olan meslek örgütlerinin işlevsizleştirilmesine yönelik düzenlemelerin yapılacağına dair söylemler artarak devam etmektedir. İşte tam da burada bizler demokrasi ve geleceğimiz adına siyaset üzerinde önemli bir baskı unsuru olan meslek örgütlerinin işlevsizleştirilmesine ve siyasettin insafına terkedilmesine şiddetle karşı çıkmalıyız.
Tüm bu yaşananların gölgesinde geçen iki yılın kısa bir değerlendirmesini yaparak mesleki sıkıntılarımız ve çözümlerine yönelik öngörülerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hepinizin hatırlayacağı gibi yaklaşık iki yıl önce 24 - 25 Eylül 2011 tarihinde yapılan seçimli genel kurul sonrası birlikte yönetelim ilkesi ile göreve başlayan yönetim kurulumuz, iki yıllık süreç içerisinde şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışı ile sizlere hizmet üretme gayreti ve çabası içerisinde oldu. Yaşanan tüm sıkıntılı süreçlerde, siz meslektaşlarımızın desteğini yanımızda hissederek çözümler üretmeye ve bu sıkıntılı süreçlerde diyalog yolunun tüketildiği anlarda ise çözüm adına hukuki yolları kullanmaya ve bu süreçleri de sonuna kadar takip ederek sonlandırmaya çalışmıştır.
Yine bu süreç içerisinde eczacı odamızda yaptığımız değişiklikler ve hayata geçirdiğimiz uygulamalar ile odamızın kurumsallaşması adına ciddi adımlar atılmış ve bu uğurda yoğun emek harcanmıştır.
Genel olarak geçen iki yıl incelendiğinde;
Danışman Eczacı Hizmeti
Atık İlaç İmha Projesi
Gençlik Komisyonu
Nöbetçi Eczane Bilgilerini Gösteren Totemler
Işıklı Nöbetçi Eczane Panoları
Mali Müşavir ve Avukat Soru Cevap Portalı
Adana Eczacı Odası Mali Bilançosunun Belirli Dönemlerle Yayınlanması
Aidatın 15 Katı Olan Oda Giderlerine Katkı Payının, Aidatın 10 Katına Düşürülmesi
İktisadi İşletme Kurulması
Ceyhan ve Kozan İlçe Temsilcilikleri İçin Temsilcilik Binası Alımı
Çadırkent Sıralı Dağıtımı
Başkent Üniversitesi Hastanesi Sıralı Dağıtımı
Numune Hastanesi Sıralı Dağıtımı
SGK Çalışma Grubu
Meslek İçi Eğitimler ve Kurslar
Meslek Örgütleri ile Yakın İlişkiler
Resmi Kurumlar ile Sağlıklı İletişim
gibi seçimler öncesi de yapmayı hedef olarak belirlediğimiz proje ve uygulamaları sizlerle birlikte hayata geçirdik. Bunları hayata geçirirken ise birlikte yönetelim ilkesini benimseyen tüm meslektaşlarımızla eczacılık, eczacılar ve eczacı odası adına yol arkadaşlığı yapmaktan mutluluk ve onur duyduk.
Çünkü bizler eczacı örgütlerinde yöneticiliğin sadece hizmet için bir araç olduğunu ve yöneticilerin ise doğru organize olabildikleri ölçüde başarılı olabileceklerini biliyoruz.
Çünkü bizler bu işin bir bayrak yarışı olduğuna inanıyor, yarın bu görevlere gelecek genç arkadaşlarımıza iyi örnek oluşturmamız gerektiğine inanıyoruz.
Çünkü bizler eczacılarımızın yaşadıkları ciddi sıkıntıların çözümü noktasında emek harcamak gerektiğini biliyor ve aynı sıkıntıları eczanelerimizde yaşıyoruz.
Bu anlayış içerisinde yoğun geçen iki yıl, Adana Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyeleri olarak bizleri yereldeki uygulamalarda sağladığımız başarılarla mutlu etmiştir.
Yerelde hayata geçirdiğimiz bu başarılı uygulamalar ve sizlerle paylaştığımız geleceğe dair projelerimizle birlikte özellikle son iki yıl içerisinde yapılan yasal düzenlemeler ile bunların sonucu olarak hayata geçirilen uygulamaların eczanelerimizi yaşam mücadelesi verir noktaya getirmesi, bizlerin yaşanan sorunların çözülebilmesi sürecinde daha güçlü ve kararlı bir Türk Eczacıları Birliği oluşumu için harekete geçirdi. Bu anlamda doğru bir tanımlama ve yeni bir anlayış ile Birlikte Yönetelim ilkesini benimseyen bir Türk Eczacıları Birliği’nin, yaşadığımız sorunların çözümü noktasında daha akılcı ve mücadeleci bir yöntemi geliştireceğine inanıyoruz.
Ekonomik gerekçelerden kaynaklanan etik bozulmaların arttığı böylesi bir dönemde kısa vadede eczanelerimizin yaşadıkları ekonomik küçülmelere karşı acil çözüm yolları aramak ve bulmak, uzun vadede ise Eczacılıkta Meslek Hakkı Uygulaması, Eczacılıkta İstihdam ve buna paralel olarak Eczacılıkta Emeklilik ile ilgili çalışmaları geliştirerek somut projeler hazırlamak ve hayata geçirmeye çalışmak başta Türk Eczacıları Birliği olmak üzere hepimizin mesleğimize olan borcudur diye düşünüyorum.
İşte böylesi bir dönemde Adana Eczacı Odası seçimlerine giriyoruz. Tıpkı bundan iki sene önce söylediğim gibi bizler demokrasiye inanıyoruz. Kişilerin seçme ve seçilme hakkının kutsallığı bizim için vazgeçilmezdir. İktidar kadar muhalefetinde önemli olduğunu biliyor ve ona göre aday olan tüm arkadaşlarımıza saygı duyuyoruz. Fakat tüm bunların yanında adaylıkların doğru zemine oturması gerektiğini belirtiyor; eczacılıkta bunca sorun ve sıkıntı varken, suni gündemler oluşturarak magazinsel bir yaklaşım ile oluşturulan dezenformasyonun mesleğimize ve eczacılarımıza bir katkı sağlamayacağı gibi, tüm bunları, tartışılması gereken asıl konuların üstü örtmeye yönelik çabalar olarak algılıyoruz.
Eczacılarımızın her zaman olduğu gibi bundan sonrada doğru seçim yapacağına olan inancımızla, iki yıllık süreç içerisinde başta Birlikte Yönetelim ilkesi ile yola çıkan, bizlere yol arkadaşlığı yapan tüm meslektaşlarımıza, kurul ve komisyonlarda görev alan arkadaşlarımıza, temsilcilerimize, denetçi eczacılarımıza ve oda personelimize yönetim kurulum adına sevgi, saygı ve şükranlarımı sunarken, oda seçimlerimizin mesleğimiz adına aydınlık yarınlar getirmesini diliyorum.
Saygılarımla…
Ecz. Ersun ÖZKAN
Yönetim Kurulu Başkanı