14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

Değerli basın mensupları,

Ülkemiz; Ohal, KHK, savaş, huzur, demokrasi, hukuk, özgürlük ve adalet tartışmaları içerisinde son derece önemli ve yönetim sisteminin değiştirecek tarihi bir seçime gidiyor. Özellikle coğrafyamızda yaşanan savaş ve terör ortamından kaynaklı güvenlik sorunlarına karşı her zamankinden daha çok toplumsal uzlaşıya, birlik ve beraberliğe yan yana durabilmeye ihtiyacımız olan bir dönem yasıyoruz.

Bu gün ülkemizde başlayan Anayasal, siyasi ve idari değişikliklerin olumlu veya olumsuz etkilerini hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Fakat her ne olursa olsun güçlü ve çağdaş bir Türkiye için; Atatürk’ün attığı temellerde Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, hukuk ve adalet gibi evrensel değerlerden asla taviz vermemeliyiz.

Bu anlamda Adana Eczacı Odası Yönetim Kurulu olarak;

Bu coğrafyanın kaderimiz olduğu, kutuplaşma ve çatışma ortamlarından gerek siyasi gerekse ekonomik çok bedeller ödediğimiz unutulmadan geleceğe umutla bakabilmek adına 24 Haziran seçimleri sonrası huzur ve güven ortamının bu ilkeler doğrultusunda mutlak tesis edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Tüm bunlarla birlikte; özellikle son dönem kadına şiddet, taciz ve  tecavüz  olayları ile kadın cinayetleri artarken, çocuk taciz olaylarında da ciddi bir artış olduğunu üzülerek gözlemliyoruz. Ruhen hastalık hali olarak nitelendirdiğimiz bu olaylardaki artışı, sosyal yapıdaki bozulmanın göstergesi olarak algılıyor, sadece bu tür olayları gerçekleştiren hastalıklı beyinlere ceza verilmesini değil toplumunda tedavi edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Değerli basın mensupları,

Bu gün 14 Mayıs Eczacılık Günü insanlık tarihi kadar geçmişi olan mesleğimizde bilimsel eczacılığın başlangıcı olarak kabul edilen 1839 yılında Askeri Tıp Okulu içerisinde ilk eczacılık sınıfının açılmasından günümüze 179 yıl geçti.

Aradan geçen 179 yılın sonunda bizler;

35 binin üzerinde eczacı,

25 binin üzerinde eczane

45 in üzerinde eczacılık fakültesi

10 binin üzerinde  eczacılık fakültesi öğrencisi

54 eczacı odası  ve Türk eczacıları birliği olarak,

Mesleki olarak kendimizi geliştirmeye ve yaşadığımız sorun ve sıkıntılara çözüm bulmaya çalışırken,

daha iyi ilaç ve sağlık danışmanlığı için emek harcıyor, ülkemizin her köşesinde ve her koşulda halk sağlığı adına aksatmadanhizmet veriyoruz.

Değerli basın mensupları,

Öncelikle sağlığın eşitlik ilkesine dayanarak kaliteli kolay erişilebilir ve ücretsiz olmasını benimseyen eczacılar, halk sağlığı adına yürütülen politikalara da destek vererek her zaman kamu yararına faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

Bu bağlamda tüm eczacılarımız sağlık bakanlığımızın akılcı ilaç kullanımı konusunda yürüttüğü çalışmalara destek vermiş ve özellikle reçetesiz antibiyotik kullanımının ülke genelinde düşüşünde ciddi rol üstlenmiştir.

Eczacılar olarak bizler, önümüzdeki süreçte de  halk sağlığını ilgilendiren tüm konularda toplum çıkarlarını gözeterek halkı doğru yönlendirmek adına görev almaya devam edeceğiz.

Fakat tüm bu çalışmalara rağmen yılda 8 den fazla hekime müracaat ile Avrupa ülkeleri arasında üst sıralarda yer alırken gayri safi milli hasıla içerisinde sağlığa ayrılan bütçenin ise  %4, 4,5 luk bir orana karşılık gelmesiyle Avrupa ülkeleri arasında son sıralarda yer almaktayız. Bu tablodan da anlaşılacağı gibi daha kaliteli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti için sağlık alanında yapılan tasarrufu bir kenara bırakıp sağlığa ayrılan bütçenin arttırılması gerekiyor.

Değerli basın mensupları,

Bu gün sağlık alanında tartışılan başlıklardan bir tanesi reçetesiz ilaç satışı yani OTC

Türkiye de sağlık okuryazarlığının çok düşük seviyelerde olduğunu her fırsatta tekrarlıyoruz.

Reçetesiz ilaç dediğimiz olgu dünyanın her yerinde beraberinde ilaçta reklamı ve sonrasında marketlerde ilaç satışını getirmiştir. Bu gün ülkemizde halen doktor veya eczacı tavsiyesi olmadan komşu arkadaş ve akraba tavsiyesiyle ilaç kullanılmakta;  buna birde reklamın satışa yönelik özendirici etkisi eklenince , bizim gibi sağlık okuryazarlığının düşük seviyede olduğu bir ülkede ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak geri dönüşünün olacağını düşünüyor ve bu nedenle reçetesiz ilaç satışına hayır diyoruz.

Yine ülkemizde internetten  ve eczane dışında satışı yapılan bitkisel ürün olarak sunulan preparatlar gıda takviyeleri ciddi bir tehdit oluşturmakta ve zaman zaman ölümle sonuçlanan vakalar ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan vatandaşlarımızın tüm sağlık ürünlerini sağlık ürünleri konusunda en güvenilir noktalar olan eczanelerden temin etmeleri gerektiğini bir kez daha sizlerin aracılığıyla paylaşmak istiyoruz.

Değerli basın mensupları,

Sağlık alanında 2000 li yılların başından günümüze ciddi değişimler yaşandı yaşanmaya da devam ediyor. Bu güne kadar biz eczacılar halk sağlığı adına olumlu gördüğümüz  uygulamalara destek verdik ve halkın sağlığa ulaşımını kolaylaştırarak diğer sağlık çalışanları ile birlikte sağlık alanında oluşan memnuniyette önemli pay sahibi olduk.

Fakat tüm bu destek ve çabalarımızın karşılığı olarak ekonomik anlamda biz eczacılar bu dönüşümün  mağdurları konumuna düşürüldük. Günden güne eriyen sermayelerimizle  bu gün birçok eczanemiz ayakta kalma mücadelesi vermeye başladı.

Bu  çerçevede bizler ilaç fiyat kararnamesinin eczacı lehine yeniden düzenlenmesini ve eczacı kar oranlarının mutlak surette arttırılması gerektiğine inanıyoruz.

Sizlerin de bildiği gibi ‘Eczacı en yakın sağlık danışmanınızdır’ bizler için hayata bakışımızı anlatan bir slogan olmuştur.

Ama artık bizler yaptığımız bu danışmanlık hizmetinin ülke ekonomisine kazandırdığı  artı değer oranında eczane ekonomilerimize yansımasını ve bununda meslek hakkı olarak tanımlanmasını istiyoruz.

Ayrıca bugün gerek veteriner ilaçları gerekse farmasotik formda satışı yapılan bitkisel ürünlerin ruhsatları Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verilmektedir. Bizler adı ilaç olan tüm ürünlerin Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmasını ve bunların sadece eczanelerden halka sunulması gerektiğini düşünüyoruz.

Değerli basın mensupları,

Bugün ülkemizde 40 in üzerinde eczacılık fakültesi bulunuyor.  Bu fakültelerden ise yılda 2000 2500 öğrenci mezun olarak eczacı olmaya hak kazanıyor.  Ayrıca 2012 yılında 6197 sayılı eczacılar ve eczaneler hakkındaki kanunda yapılan değişiklikle 2013 yılında itibaren eczacılık fakültesine kayıt yaptıranlar mezun olduklarında eczane açamayacaklar. Ülkemizde bulunan eczane sayısının yeterli olması yönüyle doğru bir kanun değişikliği olsa da kanunun yürürlüğe girmesinden günümüze aradan geçen 6 yılda eczacıların önümüzdeki süreçte yaşayacağı istihdam sorunu çözülemediği için önümüzdeki yıllarda birçok eczacı iş bulamayacak ve mesleğimizde ciddi bir istihdam sorunu ortaya çıkacak diye düşünüyoruz. Bu noktada geç kalınmış olsa da yetkililerden bu konuya çözüm bulmaları veya bizlerin bulduğu çözümlere destek vermelerini istiyoruz.

Yine bununla birlikte eczacılık fakültelerinin sayısı ve kontenjanları ihtiyacın çok üstündedir. Yeterince eczacı öğretim görevlisi bulunmayan birçok eczacılık fakültesi eczacılık eğitiminin de seviyesini düşürmektedir. Bu anlamda bir yanıyla eczacılık fakültelerinin kontenjanları azaltılırken eksiklikleri bulunan eczacılık fakültelerinin kapatılması da elzemdir.

Değerli basın mensupları,

Tüm bunlarla birlikte Türkiye’nin  birçok yerinde olduğu gibi ilimizde de yaşadığımız bir sorunu sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Hepinizin bildiği gibi sağlıkta dönüşümün ayaklarından biri olan şehir hastanesi bölgemize açıldı ve faaliyetine başladı. Halkımızın gelişmiş ve modern cihazlarla donatılmış bu tür hastanelerden hizmet alması bizim desteklediğimiz ve doğru bulduğumuz bir uygulamadır. Sağlık hizmetlerinin  bir nevi özelleştirilmesine kapı açtığı ve kamuoyunda yaşanan tartışmalara girmeksizin; şehir hastanelerinin kampüs alanı içerisine mevzuata aykırı olmasına ve  bu konuda Danıştay tarafından verilmiş kararlar bulunmasına rağmen sadece  biraz daha fazla para kazanmak adına yüklenici firma tarafından ihaleler yapılarak eczaneler açılmaya çalışılıyor.

Şehir hastanesi açılırken kapanan hastanelerden kaynaklı onlarca eczacımızın yaşadığı mağduriyetin yanı sıra bölgemizdeki tüm eczacıları zorda bırakacak, muvazaalı eczaneler dahil olmak üzere bir çok etik bozulmayı ve sıkıntıyı beraberinde getirerek kamu zararı oluşturacak bu girişimin sonuna kadar karşısında duracağımızın bilinmesini istiyoruz.

Tüm bununla birlikte sağlık bakanlığı ve Türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu yetkililerinin eczacılar ve eczaneler hakkında kanun başta olmak üzere mevzuatımıza aykırı ve Danıştay kararları ile eczane açılması engellenen bu alanlarda eczane açılmaması noktasında bizimle birlikte olacaklarını umut ediyor ve bekliyoruz.

Değerli basın mensupları,

Eczacılar olarak içselleştirdiğimiz süregelen mesleki gelişim ve ilerleme çalışmalarımız bir yanda , son zamanlarda meslek odalarının isimlerinden  “Türk” ve “Türkiye” kelimelerinin kaldırılması ile başlayan bir dizi değişiklik gündemde...

Belirtmek isteriz ki;

Devletin organizasyon şemasında “sivil toplum“ vazgeçilmezdir. Toplumun içinden gelen odalar ve mesleki birlikler ise herhangi bir siyasi  görüşe, iktidara-muhalefete, belirli kişi veya kişilere bağımlılığı olmadan halkın aynası; çok sesliliğin simgesidir. Kısaca demokrasi tanımının pratik uygulamasıdır da diyebiliriz.

Aynı zamanda yol rehberi bilim ve pozitif eleştirel düşünce olan meslek birliklerinin, o mesleğe ait tüm faaliyetleri ve ulusal uygulamaları düzenlemesi, uluslararası platformdaki temsiliyeti,

“BİR KALMANIN”

ülkemiz için neden önemli olduğunun yegane açıklamasıdır.

Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda,

Meslek birliklerine yapılmak istenen müdahalenin,

demokratik sistemin vazgeçilmez parçası olan odaları işlevsizleştireceğini,

meslek odalarının bölünmesine zemin hazırlayacağını, ÇAĞDAŞ VE DEMOKRATİK TÜRKİYE ye zarar vereceğini tekrar belirtmek istiyoruz.

Değerli basın mensupları,

Bireylerin  ve toplumun sağlık içinde yaşaması biz eczacıların vazgeçilmez hedefidir. Bu anlamda bugüne kadar olduğu gibi bugün de yarın da en yakın sağlık danışmanı olarak ailelerinden biri gibi her zaman halkımızın yanında olacağımızın bilinmesini istiyor ve kaygılardan uzak sağlıklı bir Türkiye dileklerimizle  tüm meslektaşlarımızın 14 Mayıs eczacılık gününü kutluyoruz.

 

                                                                                                                    ADANA ECZACI ODASI


14 Mayıs 2018     Okunma Sayısı : 1373     Yazdır