14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
ECZANELER GÜVENİN ve SAĞLIĞIMIZ ADINA GÜVENCENİN SİMGESİDİRLER
Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle dün Soma’da yerin yüzlerce metre altında maden ocaklarında çalışan bir çok emekçinin hayatını kaybetmesine neden olan maden faciasından duyduğumuz acı ve üzüntüyü sizlerle paylaşıyor, olayda hayatını kaybeden emekçilerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyoruz.
Yıllardır iktidar uğruna keskin söylemlerle ülkeyi kutuplaştıran siyasilerin, bu keskin tavırlarını artık vatandaşlarının rahatı, huzuru ve can güvenliği için kullanmalarını diliyor, gerekçesi her ne olursa olsun insanlar ölmeden, ocaklara ateş düşmeden tedbirlerin alınması gerektiğini ve her vatandaşın can güvenliğinin devlet tarafından sağlanmak zorunda olduğunu bir kez daha sizlerin aracılığıyla kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Değerli Basın Mensupları,
Ülkemizde modern ve bilimsel eczacılığın temellerini oluşturan ilk eczacılık sınıfının kurulduğu tarih olan 14 Mayıs 1839’dan bugüne tam 175 yıl geçti. Meslekî tarihimizde özel bir yere sahip olan bugünü kutluyor olmanın kıvancını yaşıyoruz. Toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, sağlık ve ilaç hakkının savunulması, daha nitelikli sağlık hizmet sunumunu n gerçekleştirilmesi ve daha iyi bir sağlık ortamının tesisi için yoğun çaba sarf eden bir mesleğin mensubu olmanın gururuyla yolumuzda yürümeye devam edecek, nice 14 Mayıs’ları yine birlikte kutlayacağız.
Değerli Basın Mensupları,
Eczacılık; hastalıkların teşhis ve tedavisi ile hastalıklardan korunmada kullanılan ilaçların hazırlanması ve hastaya sunulması; ilacın analizlerinin yapılması, etkisinin devamlılığı, emniyeti, etkinliği ve maliyeti bakımından gözetimi; ilaçla ilgili standardizasyon ve kalite güvenliğinin sağlanması ve ilaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri yürüten sağlık hizmetidir. Bu anlamda eczacı; ilacın üretiminden hastaya ulaştırılmasına kadar her aşamada yetkinlik sahibi olan bir ilaç uzmanı ve sağlık danışmanıdır. Eczane ise; en kolay erişilebilir, halka en yakın sağlık kuruluşu olarak sağlık sisteminin kilit taşıdır. Sağlık üzerindeki çoklu işlevleri sebebiyle üzerine titrenmesi, gözbebeği gibi korunması gereken eczaneler son 10 yıldır giderek ağırlaşan sorunlarla boğuşurken eczacılık mesleği değer kaybına uğramaktadır.
Sağlıkta tasarruf söylemi altında bütçeyi tutturmak ve sosyal güvenlik açıklarını kapatmak adına uygulamaya konulan ilaç politikaları nedeniyle bir sağlık kuruluşu olan eczaneler artık sağlıklı hizmet vermekte zorlanmaya başlamıştır. Ekonomi yönetiminin de ilaç fiyatlarını düşürmek adına devreye soktuğu uygulamalar ilacın bulunabilirliğini ortadan kaldırma noktasına gelmiş, dolayısıyla halk sağlığını olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Bu nedenle eczane ekonomilerini düzlüğe çıkaracak tedbirlerin eczacı meslek örgütlerinin katılım gösterdiği bir mekanizma içerisinde alınması elzemdir.
Mezunların istihdam sorunları dikkate alınmaksızın, plansız her geçen gün bir yenisi açılan eczacılık fakülteleri yeterli altyapı ve başta öğretim elemanı olmak üzere yeterli kadrodan yoksun olduğu için eczacılık eğitiminin niteliği düşmekte, diğer yandan mezunlara serbest eczane dışında oldukça sınırlı biçimde eczacı istihdam alanları gösterilmektedir. İlk evrede varolan eczacılık fakültelerinin kontenjanlarını azaltmak, yeni Eczacılık Fakültesi açmamak ve yeni açılanların bir süre daha öğrenci almamasını sağlamak gibi adımlar atılması artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Mezunlar için ise, istihdam politikalarında değişikliğe gitmenin zamanı gelmiştir.
• Kamu kuruluşlarında, özel hastaneler ya da devlet hastanelerinde eczacı sayısı muhakkak artırılmalı ve yeni mezun eczacıların bu alanlara yönelmesi özendirilmelidir.
• İlaç sanayinin, ilacın gerçek uzmanı olan eczacıları istihdam etmesini sağlayacak kararlar alınmalı ve yaşama geçirilmelidir.
Değerli basın mensupları,
Bilimsel Eczacılığın 175. Yılında eczacılar olarak ülkemizde maalesef oldukça düşük seviyelerde bulunan sağlık okuryazarlığı olgusuna vurgu yapmak; sağlık hizmetlerinden yararlananların bilgi ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasında ise eczanelerin en güvenilir sağlık birimleri olduğunu hatırlatarak kamuoyunda farkındalık yaratmak, sağlık otoritesinin ve sağlık çalışanlarının dikkatini bir kez daha bu yöne çekmek istedik.
Sağlık Okuryazarlığı, kişilerin doğru sağlık kararları vermek için gerekli sağlık bilgi ve hizmetlerini anlama, edinme ve işleme kapasitesinin derecesi tanımlanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü de sağlık okuryazarlığını; “sağlıklı olma halinin sürdürülmesi ve geliştirilmesi yolunda, bireylerin bilgiye erişim, bilgiyi anlama ve kullanma yeteneği ile motivasyonunu belirleyen bilişsel ve sosyal beceriler” olarak tarif etmiştir. Sağlık okuryazarlığı kavramı, sağlıkla ilgili kararlar alabilmek için temel becerilerin ötesinde bilgiye dayalı bir altyapıya işaret etmektedir. Sağlık bakımı için yerine getirilmesi gereken kuralları uygulayabilme, ilaç etiketlerini, reçeteleri ve sağlığa ilişkin diğer önemli materyalleri okuma ve anlayabilme becerilerini içerir. Sadece okumak-anlamak değil kendi sağlığını tanımlayabilme, sağlığı ile ilgili uygun kararlar alabilme, sağlık sistemini nasıl kullanabileceğini ve bu sistemden nasıl yarar sağlayabileceğini bilme, bu bilgileri yönetebilme dereceleri de sağlık okuryazarlığı kapsamı içine dâhil edilmektedir.
Değerli basın mensupları,
Türkiye’de temel okuryazarlık ötesinde daha geniş becerileri ifade eden işlevsel okuryazarlık ve sağlık okuryazarlığı oranları oldukça düşüktür. Bu durum ilaç kullanım alışkanlıklarını doğrudan etkilemekte; akılcı ilaç kullanımının önünde engel teşkil etmektedir.
Yetersiz sağlık okuryazarlığının bir neticesi olarak ortaya çıkan ilaç hataları, tıbbî hatalar içerisinde en yaygın görülen hatalardan birisidir. İlaç hataları; tedarik, reçete etme, ilacı hastaya verme, ilaç tedavisi yönetimi ve hastaların tepkisini izleme gibi birçok aşamada görülebilir. Hastalar da yanlış doz alarak, gereksiz ilaç kullanarak, tedaviye ilişkin tavsiyelere uymayarak veya advers ilaç etkileşimlerini fark edemeyerek ilaç tedavisi hatalarına neden olabilirler. Birçok ilaç tedavisi hatası hastanın ilaçları nasıl alacağını, ne sıklıkla ve ne kadar alması gerektiğini anlamamasından kaynaklanmaktadır.
Bu noktada eczacılar, sağlık okuryazarlığındaki yetersizliklerin yol açabileceği olumsuz sonuçlara ve tehlikelere karşı ilaçların akılcı kullanımı, tedaviye uyum ve tedavi yönetimi, kamu kaynaklarının israfının önlenmesi ve insan sağlığının korunması adına vazgeçilmez bir niteliğe sahiptir. Çağdaş eczacılığın en önemli ögesi; etkin ve etkili ilaç kullanımının sağlanmasıdır.
Halk sağlığının korunması, sağlık hakkına erişimin söylemden çıkarak gerçeğe dönüşmesi, daha nitelikli sağlık hizmetleri sunumu ve sağlığa ilişkin kararlarda katılımcılık için sağlık okuryazarlığı birincil önemdeki hususlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda işlevsel okuryazarlığın bir hayli aşağılarda olduğu ülkemizde halkın en yakın sağlık danışmanı olan ECZACILAR ile halka en yakın sağlık birimleri olan ECZANELER GÜVENİN ve SAĞLIĞIMIZ ADINA GÜVENCENİN SİMGESİDİRLER.
Bu bilinçle, halkımızı sağlık ve ilaç konusunda bilgilendirmeye devam edeceğiz. 175 yıldır bu bilinçle hizmet sunan eczacılar, bundan sonra da bu güvene layık olarak halkımıza hizmet sunmaya devam edecektir. Tüm meslektaşlarımızın 14 Mayıs Eczacılık Günü’nü kutlar, her doğan günün ülkemiz ve dünyamız için sağlıklı günler getirmesini dileriz.
ADANA ECZACI ODASI