ADANA ECZACI ODASI ÜYESİ MESLEKTAŞLARIMIZA ÖNEMLE DUYURULUR

Değerli Meslektaşlarımız,

    Hepinizin bildiği gibi 19-20 Eylül 2015 tarihlerinde yapılacak olan Adana Eczacı Odası Olağan Seçimli Genel Kurulu ile Adana Eczacı Odası yönetim kadroları belirlenirken bir yandan da seçilecek olan Büyük Kongre Delegelerimiz ile yeni  Türk Eczacıları Birliği yönetim kadrolarının oluşmasına katkı sağlanacaktır. Dolayısıyla kısa süre sonra gerçekleştireceğimiz seçimler “ Nasıl bir Türk Eczacıları Birliği Yönetimi?” sorusunun da karşılık bulacağı bir seçim olacaktır.

     Yönetim Kurulumuz; ilaç ve eczacılık alanında yaşanan olumsuz gelişmeler sonucu bozulan eczane ekonomilerinin düzeltilmesi öncelikli olmak üzere , TEB misyonunun gerçekleştirilmesi amacıyla  var olan TEB yönetim anlayışının değişmesi gerektiği inancıyla yoluna devam etmeye karar vermiştir. Yeni oluşacak Türk Eczacıları Birliği yönetim kadrolarının belirlenmesine dair öneri ve eleştirilerimizin bu güne dek karşılık bulamaması ve yaşanan olumsuzluklarla oluşan umutsuzluk tablosu bir zorunluluk olarak süreci bu noktaya getirmiştir.

   İşte tam da bu noktada Adana Eczacı Odası Delegesi ve Türk Eczacıları Birliği Başkanı Sayın Eczacı Erdoğan Çolak’ın bölgemizde bulunan eczacılara “ADANA ECZACILARINA AÇIK MEKTUP”  başlığıyla göndermiş olduğu metinde yönetim kurulumuza haketmediği ithamlarda bulunarak  eksik ve yanlış bilgilerle yönetim kurulumuz aleyhine şık olmayan suçlamalarda bulunması bizleri üzerken aynı zamanda cevap hakkı doğurmuştur.

   Değerli meslektaşlarımız,

   Öncelikle bilinmesini isteriz ki ilgili yazıda Sayın Türk Eczacıları Birliği Başkanı;

ADANA ECZACI ODASI’NIN MEVCUT YÖNETİMİNİN REDDİ MİRAS YAPMAKTA OLDUĞUNU ,

ÖRGÜTSEL HAFIZAYI SIFIRLAMAYA ÇALIŞTIĞINI,

ve BUNUN DA ADANA ECZACISININ TARİHİNİN REDDEDİLDİĞİ ANLAMI TAŞIDIĞINI söylemektedir.

   Zorunluluk nedeniyle bazı gerçekleri hatırlatmak istiyoruz ;

    Sayın Türk Eczacıları Birliği Başkanı 2011 seçimli genel kurulu öncesi kendisinin seçim süreci boyunca  bizi reddetmesine, yok saymasına, “gaibten gelen kişiler” olarak nitelendirmesine, bize karşı taraf olarak çalışmasına rağmen, seçim sırasında ve sonrasında bütün bu olanları “demokrasinin gereğidir” diyerek olgunlukla karşıladığımızı ve  geçmişimize ve değerlerimize sahip çıkmak uğruna kendilerine destek verdiğimizi unutmuş görünüyor.

Ve yine,

   2013 yılında yapılan Adana Eczacı Odası seçimli genel kurulu öncesinde Sayın Türk Eczacıları Birliği Başkanı Adana Eczacı Odası kurullarıyla bir araya  geldiğini, ”Daha iyi bir eczacılık ve TEB ” adına  taleplerimize  evet dediğini ve yine bizlerin kendilerine sahip çıkarak  listemizin başında yer aldığını çabuk unutmuşa benziyor.

   Değerli Meslektaşlarımız,

    Yine aynı yazıda Sayın Başkan’ın “Bir başka Merkez Heyeti üyesinin etik dışı davranışta bulunduğunu iddia ederek” onu yıpratmaya, delegeliğinin önünü kesmeye çalıştığımızı ve bu etik dışı diye tabir ettiği olayı  hiçbir ortamda dillendirmediğimizi söylemesi bize göre son noktadır. Çünkü bu konular belgelerinden de bahsederek Sayın Başkan’a  daha iyi bir eczacılık adına diğer taleplerimizle birlikte  iletilmiş ve hatta  aynı konu ile ilgili bazı Merkez Heyeti Yöneticileri ile de Sayın Başkan’ın bilgisi dahilinde görüşülmüştür .Yine Sayın Başkan bunu da hafızasından silmiş görünüyor.

    Değerli meslektaşlarımız,

    Aynı yazıda, Sayın Türk Eczacıları Birliği Başkanı gerçekten dayanağı olmayan ağır bir ithamda bulunuyor;

ECZACI ODASI YÖNETİCİLERİNİN- yani bizlerin- ECZACININ VERMİŞ OLDUĞU YETKİYİ VE GÜCÜ İSTİSMAR ETTİĞİMİZİ hatta YÜZEYSEL GEREKÇE VE ARGÜMANLARA SIĞINARAK DELEGELİĞİNİN ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞTIĞIMIZI iddia ediyor.

   Değerli meslektaşlarımız,

   İşte tam da burada Sayın Türk Eczacıları Birliği Başkanı, Adana Eczacı Odası Yöneticilerine haksızlık ederek eczacı kamuoyu önünde itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. İddialarının aksine  görevi “MESLEKTAŞLARININ HAK VE ÇIKARLARINI KORUMAK” olan odamız yöneticileri, yapması gerekeni, savunduğu demokrasi ilkeleri doğrultusunda cesur ve kararlı bir şekilde yapmaya çalışmaktadır.

  Kaldı ki seçimlerde delege olacak adayları belirlemek Adana Eczacı Odası Yönetim Kurulu’ nun görevleri arasında değildir. Oda ve Birlik kadrolarına aday olmak , yasalarla belirlenen koşullara uyan her üyenin hakkıdır.

  Bizler , görev almanın da vermenin de en baştan demokratik yöntemlerle yapılması geleneğinin yerleşmesinin önemli olduğunu,

 Miras dediğimiz birikimin  Adana eczacısına ait olduğunu,

 Bu mirasın yılların birikimi ile oluştuğunu,

   Ve tabii ki kimsenin kişisel beklenti ve talepleri için bu mirasın kullanılmaması gerektiğini biliyoruz.

     Tüm bunlarla birlikte birlik ve beraberlikten bahsederken eczacılarımızın ve eczacı odalarının  keskinleştirilerek birbirlerinden ayrıştırıldığını,

   Eczacılar yaşam mücadelesi verirken başarı diye anlatılan bir çok başlığın komisyon çalışması olarak kaldığını,

    Ortada bir başarısızlık ve geriye gidiş varken bunu düzeltme yollarını tartışmak yerine duygusal ve gerçek dışı argümanlarla  yönetim kurulumuzu itham etme yolunun seçildiğini bizler görüyor ve bu durumdan üzüntü duyuyoruz.

   Değerli meslektaşlarımız,

   Bizler Adana Eczacı Odası’nın tarihini iyi biliyor ve geçmişin değerlerine de gerekli kıymeti  verdiğimizi düşünüyoruz.

   Eczacı Odamızın  tarihinin de 2011 yılında başlamadığını çok iyi biliyoruz. Aksi söz konusu olsaydı iki dönem, dört yıl  Sayın Başkan’a Türk Eczacıları Birliği Başkanlığı konusunda destek vermemiş olmamız gerekirdi.

    Ama bizler örgüt yöneticileri olarak bulunduğumuz makam ve mevkilerin geçici olduğunu da biliyor ve buraların eczacılık ve eczacılara hizmet etmek adına nöbetleşe görev yapılan yerler olması gerektiğini düşünüyoruz.

    Mesleğimizde bunca sorun varken, eczane ekonomileri dibe vurmuşken, merkez heyetinde yaşanan ayrışmalar ve buna ilave eczacı odalarında yaşanan kutuplaşma ve diyalogsuzluklar üzerine ortada kocaman bir başarısızlık mevcut iken tüm bunlar yokmuş ve her şey toz pembeymiş gibi davranma şansımız bulunmamaktadır.

   Aldığımız örgüt kültürü ve mesleğe bağlılığımız buna izin vermemektedir.

   İlaç ve eczacılık alanına katkı sağlayacak herkese kapımız ve gönlümüz açık, omuz omuza mücadeleye ve yol yürümeye hazırız.

     Ama asla eczacılarımızın kullandıkları oylarıyla bizlere verdiği emaneti ve 1956 yılından bugüne artı değerlerle katlanarak büyüyen, büyüdükçe gelişen Adana Eczacı Odası Mirasını da hiç bir gerekçe ile hiç kimse için harcamayacağımızın da bilinmesini istiyoruz.

   Saygılarımızla

 

ADANA ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU

 

 

 

 

 

 

 


02 Eylül 2015     Okunma Sayısı : 4786     Yazdır