Değerli Meslektaşlarımız,
TEB web sitesinde yayımlanan yazı ile;
2009 yılında, krizde en çok büyüyen ilaç şirketleri yine krizi bahane ederek, eczacıların ilaç alım koşullarını tek taraflı olarak değiştirmiştir. Eczacılarımızın ortak güçlerini kullanarak bu haksızlığa geçit vermemesi, bazı çevreleri rahatsız etmiş ve konu Rekabet Kurumu’na taşınmıştı.
Rekabet Kurulu’nun 08.07.2010 tarihli kararıyla, eczanelerin alım koşullarını piyasa dışında belirlediği gerekçesiyle Türk Eczacıları Birliği’ne, 361 bin 190 lira idari para cezası verilmesi kararlaştırılmış, Birliğimiz tarafından, söz konusu kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle idari yargıya başvurulmuş ve T.C Danıştay Onüçüncü Daire Başkanlığı’nın 2010/4769 Esas sayılı dosyasında görülen dava açılmıştır.
T.C Danıştay Onüçüncü Daire Başkanlığı’nın 18.02.2011 tarihinde oyçokluğuyla aldığı kararda; Birliğimizin, 6643 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca idari usulüne göre aldığı belirtilen karar ve uygulamalarıyla ilgili olarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ihlal edildiğinden bahisle idari para cezası verilmesine yönelik Rekabet Kurumu kararında hukuka uyarlık görülmediği ifade edilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27.maddesinde öngörülen koşulların oluşması nedeniyle Rekabet Kurulu’nun 08.07.2010 tarih ve 10-49/912-321 sayılı kararının yürütülmesinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmiştir.
Türk Eczacıları Birliği olarak, ilaç ve sağlık alanında rekabet olmayacağını, serbest rekabet kurallarının işletilemeyeceğini defalarca ifade ettik ve savunmamızda da dile getirdik. Danıştay, şimdiye kadar Rekabet Kurumu tarafından alınan her bir kararı bozarak sağlık alanında rekabet olamayacağını gösterdiği gibi bugün de eczacıların emekleri ile kazandığı, her bir kuruşunda alın terleri olan bu paranın yine eczacılarda kalmasına karar vermiştir.
Meslektaşlarımıza önemle duyurulur.
14.03.2011