ADANA ECZACI ODASI 14 MAYIS BASIN AÇIKLAMASI

14 MAYIS ECZACILAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

 

Değerli Basın Mensupları,

Ülkemiz demokrasi, laiklik, rejim, güvenlik tartışmaları içinde tarihi öneme sahip bir milletvekili seçimlerine gidiyor. Uzun zamandır toplumsal uzlaşıyı, toplumu bir araya getirecek, gerilim ve farklılıkları azaltacak ve özellikle farklı olmayı demokrasi ve özgürlük açısından zenginlik sayacak aynı zamanda da Misak-ı Milli sınırlarının bölünmez bir bütün olduğunu bilen bir anlayışa ihtiyacımız var.

Türkiye’de bulunan 30.000 eczacı; 53 Eczacı Odası ile Türk Eczacıları Birliği çatısı altında örgütlü bir yapıya sahiptir. 4. Bölge Adana Eczacı Odası olarak diğer örgütlerimizle birlikte Bilimsel Eczacılığın 172. yılını kutluyoruz. 1839 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane         ( Askeri Tıp Mektebi 1839 ) içerisinde Eczacılık ayrı bir sınıf haline geldi. 1839 yılından günümüze kadar 172 yıldır biz eczacılar mesleki olarak kendimizi geliştirmek, mesleki sorunlarımızı birlikte gidermek ve topluma daha iyi bir ilaç ve sağlık danışmanlığı hizmeti verebilmek için toplum sağlığı adına çaba sarf etmekteyiz.

Bizim için önemli bu günde sorunlarımızı ve düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istedik. 

Sağlık hakkı bilindiği gibi evrensel insan hakları içerisinde ayrıcalıklı bir yere ve öneme sahiptir. Sağlık hakkı ötelenemez. Sağlık hakkı ertelenemez. Sağlık hakkı ikame edilemez. Sağlık hakkının nasıl kullanılacağını belirleyen sağlık politikaları da yüzyıllardır toplumun bugününü ve geleceğini doğrudan belirleyen bir etkiye sahip olduğu için, yalnızca sağlık hizmetini üretenleri ya da yasa koyucuları değil, tüm toplumu yakından ilgilendirmiştir, ilgilendirecektir.

Bugün sağlık hakkını kullanmamızı belirleyen sağlık politikaları, tasarruf üzerine kurulmuştur. Tasarruf içinse bir yandan ilaç ve tedaviye ilişkin süre giden kısıtlamalar konurken, diğer yandan bu alan devletin görevi olmaktan çıkartılmakta, alanın piyasaya terk edilmesinin işareti olabilecek önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Biz eczacılar için de, ilaçta tasarruf son derece önemli bir konudur. Ancak, bizler ilaçta tasarrufun gerçekten sağlanmasının ilaca erişim hakkını kısıtlayarak ya da ilaç alanını piyasalaştırarak değil, akılcı ilaç kullanımı ile mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de, son üç yıldır, 14 Mayıs Eczacılık Haftası’nı “Akılcı İlaç Kullanımı”  teması ile kutluyoruz.

YENİÇAĞIN BÜYÜK TEHLİKESİ: ANTİBİYOTİK DİRENCİ

Ülkemizde, pek çok ülkeden farklı olarak, antibiyotikler halen ilaç sepetinde en çok tüketilen ilaç gruplarının başında yer almaktadır. Bu durum, antibiyotik direnci konusunda ülkemizin büyük bir tehdit altında olduğunu göstermektedir.

Bugün, onulmaz sanılan birçok hastalık ilaçlar sayesinde tedavi edilebilir hale gelmiştir. Bugün artık birçok kanser türü dahi, zamanında ve doğru tedaviler ile ölümcül olmaktan çıkmaktadır. Bunlar elbette olumlu, yüz güldüren gelişmelerdir. Ancak ilacın yaygınlığı, beraberinde yeni sağlık sorunlarını da getirmektedir. Bu sağlık sorunlarından en önemlisi; “antibiyotik direncidir”.

Ölümcül sayılabilecek birçok hastalık, antibiyotikler sayesinde tedavi edilebilir ve yönetilebilir hale gelmiştir. Ancak antibiyotiklerin akılcı olmayan kullanımı antibiyotik direncinin gelişmesine yol açmakta, hatalı kullanımı bugün ve gelecekte başka hastalıklara ve binlerce insanın ölümüne davetiye çıkartacaktır. Bizler kamu kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması, toplum sağlığının bugün ve gelecekte tam ve eksiksiz bir biçimde korunması ve tüm dünyada, “bireye özgü tedavilerin merkezinde bulunan bir sağlık çalışanı olarak eczacı” modelinin, ülkemizde de hayata geçmesi için gerekli adımları atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz.

Günlük hastalıklardan kurtulmak için akılcı ilaç; geleceği kurtarmak için akılcı antibiyotik kullanılmalıdır.

İLAÇTA REKLAM ÖLDÜRÜR

RTÜK yasasında yapılan bir değişiklik ile ilaçta reklamın önü açıldı. Unutulmaması gerekir ki ilaç ile zehir arasındaki tek fark kullanılan miktardır. Kitle iletişim araçlarının yönlendirmesinin hem sağlık  hem de ekonomik açılardan ciddi tuzaklar içerdiği gerçeği göz ardı  edilemez. Bizler halka sunduğu ürünün reklamının yapılarak tüketiminin arttırılmasına karşı çıkan tek meslek örgütüyüz. Çünkü bizler ettiğimiz yemine sadık kalarak hastalarımızın sağlığını korumayı ekonomik menfaat ve kârlılığımızın önünde tuttuk. Bizler biliyoruz ki; sağlık profesyonellerinin denetimi dışında tüketimi teşvik yazılı/sözlü basında yapılacak reklamlar sonucu gereksiz ilaç tüketiminin artacağını ve bununla birlikte üzücü haberlerin çoğalacağını biliyoruz. Eczacınız bir ilaç uzmanı ve sağlık danışmanı olarak, sağlığa ilişkin yanlışları düzeltmek, gerekirse tüm ezberleri bozmak ve yeniden hep birlikte sağlıklı bir toplum kurmak için her zaman yanınızdadır.

Halk sağlığından sorumlu bir mesleğin mensupları olarak tekrar hatırlatıyoruz; İlaçta Reklam Öldürür.

SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ (SUT) – SGK PROTOKOL

SGK kapsamında bulunan sigortalılar için, İlacın temini ve reçeteleme esaslarını belirleyen Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) SGK tarafından yayımlanmaktadır. Diğer taraftan SGK sigortalılarına ait reçetelerin karşılanma esaslarının belirleyen Protokol ise TEB ile SGK yetkilileri arasında  mutabakata varılmak sureti ile imzalanarak yürürlüğe girmektedir. Gerek Mahkeme kararları sonrası gerek kurumun yıl içinde defalarca yayımladığı değişiklikler sonrası; var olan yazılı metinler işlevselliğini kaybetmekte, hukuki boşluklar doğmakta ve eczacılık hizmetlerinin sunumu ile  hastanın ilaca ulaşımı zorlaşmaktadır. (e-raporlar, G-2D’li ürünler, şeker ölçüm stripleri ile ilgili tartışmalar hala devam etmektedir.) Konunun muhattabları durumunda bulunan SGK ve TEB yetkilileri bir an önce bir araya gelerek sorunları çözüm iradesini ortaya koymalıdırlar.

ECZACININ KAMU İSTİHDAMI SAĞLANMALIDIR

Bugün ülkemizde 18 Eczacılık Fakültesi mevcuttur. Bu fakültelerden her yıl 1000 civarında eczacı mezun olmaktadır. Mezun olan 1000 eczacıdan 900’ ü eczane açmaktadır. OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında; ülkemizde eczane sayısı fazla, ancak eczacı sayısı azdır. Bu durum eczacının kamuda ve hastanelerde yeterli istihdam edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Kamuda ciddi oranda eczacı ihtiyacı var iken; kamuda çalışan eczacılarımızın özlük haklarının iyileştirilmemesi, görev tanımlarının sağlıklı yapılmaması nedenleri ile kamuda çalışan meslektaşlarımız ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.

Son olarak, tüm meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü kutluyoruz. Bizlere her zaman destek olan ve tüm eczacılık hizmetlerini toplumun gözü kulağı olarak dikkatle izleyerek, toplumu doğru bilgilendirmemize aracılık eden değerli basın mensuplarına bir kere daha teşekkür ediyoruz.

Siz değerli basın mensuplarına ve tüm halkımıza sağlıklı günler diliyoruz.

4.Bölge Adana Eczacı Odası

Yönetim Kurulu

 

 

 

                  

 


13 Mayıs 2011     Okunma Sayısı : 5564     Yazdır